Haberler

BASINA VE KAMUOYUNA DUYURUMUZDUR

23.06.2020
BOLU BAROSU

KAMUOYUNA DUYURUMUZDUR

Başkanımız Av. Sabri ERHENDEKÇİ’nin de katılmakta olduğu baro başkanlarımızın, barolar üzerinden yurttaşların hak arama hürriyetine, hukuk devletine, savunmaya yönelik saldırılara karşı hukuku ve savunmayı savunmak adına gerçekleştirdiği “savunma yürüyüşünü” desteklemekteyiz.

Savunma yürüyüşünün amacı en başından beri çoklu baro ve nispi temsil gibi savunmayı ve savunmanı etkisizleştiren yasa tasarısının bir daha gündeme gelmemek üzere kaldırılmasını sağlamaktır.

Bu haklı, meşru, barışçıl yürüyüşe yapılan hukuksuz, saygısız, akıl almaz engelleme; baroları birbirine düşürmeye, birliğini bozmaya yönelen zihniyet tarafından Türkiye’de hukuk devletinin getirildiği noktayı apaçık gözler önüne sermiştir. Başkanlarımız 24 saati aşkın şekilde yağmur altında temel ihtiyaçlarını dahi karşılamalarına izin verilmeksizin fiili gözaltına maruz kalmışlardır. Bu süreçte baro başkanlarımıza karşı yapılan kötü muamele ve haksız eylemleri şiddetle kınıyoruz.

Baroları sindirip etkisizleştirmeyi amaçlayan bu düzenleme, FETÖ’nün eski bir “projesinin” izlerini taşımaktadır. O dönemin ruhunun karanlık bir tezahürü olan ve tarihin çöplüğünde kalması gereken bu “projenin” yeniden gündeme getirilmesi düşündürücü ve endişe vericidir.

Bu düzenleme, bir yandan “paralel” baroların kurulmasına yol açabilecek, diğer yandan savunmayı ve savunmanlığı, avukatlık mesleğinin düzen ve disiplinini, meslek ilkelerini etkisiz ve işlevsiz kılarak büyük bir kaosa yol açacaktır.

            Her geçen gün yara alan yargı bu düzenleme ile tamamen işlevsiz ve hukuk devleti ilkesinden uzaklaşmış hale gelecektir. Gerçekten de avukatlar ve baroların bu şekilde yapıları ile oynanması, işlevsiz kılınması, Anayasanın 36.maddesindeki hak arama hürriyetini, hukuk devletini ve güvenliğini ciddi olarak zedeleyecektir.

Ülkemizin zaten sorunları olan yargı sistemi ve demokrasisi daha da sorgulanır hale gelecek, içeride ve dışarıda her daim pusuda bekleyenlere bir koz daha verilmiş olacaktır. Bu durum ülkemizin demokrasi ve hukuk devleti ilkesinin adeta eriyerek yok olmasına sebep olmaktan öteye gitmeyecektir.

Yargı deneme yanılma yolu ile geliştirilebilecek bir erk değildir. Yargının, özellikle savunmanın yapısı ve düzeni ile oynamanın vahim sonuçları yakın geçmişte hafızalarda canlıdır. Maalesef halen daha ders alınmamıştır.

Hangi setler çekilirse çekilsin; suların hukuk devletine akışını engellemek mümkün değildir. İktidarlar geçici, hukuk devleti ideali ve ilkesi kalıcıdır.

Bugün baro başkanlarımızın büyük fedakârlıkları ve gayretleri ile  “savunma yürüyüşünün” son metrelerinin de yapıldığını haklı bir gurur ve kıvançla belirtmekten de onur duymaktayız

Ulu Önder’in dediği gibi; “Herhalde dünyada bir hak vardır ve hak kuvvetin üstündedir”.

Kamuoyuna saygı ile duyurulur.